Etkinliğimize sınırlı sayıda davetli katılabilecektir. Takip etmek isteyenler için tüm etkinlik web üzerinden canlı olarak yayınlanacaktır.
Meliha OKUR
Ankara'da doğdum….
Karadeniz Ereğli'de büyüdüm, okudum ve tam da 12 Eylül darbesi öncesi İstanbul'a geldim. İdeolojik kamplaşmaların tavan yaptığı bir dönemde üniversitede okudum. Marmara Üniversitesi'nde iletişim Fakültesi'ne girdiğimde, " herhalde bu bölümü değiştiririm" diyordum. Sosyal hayatı, ilişkileri, daha doğrusu Türkiye'yi anlamaya kafayı taktığım için vazgeçtim. Edebiyat özel ilgi alanım oldu.
Çok beğendiğim röportajcı, Fikret Otyam gibi olmak, çok güzel olur dedim. O dönem Yazko vardı, tüm toplantılarını izledim. Tomris Uyar, Aziz Nesin, Yaşar Kemal'i hep o toplantılarda izledim. Şanslıydım. Cağaloğlu'ndaki Mavi Lokanta durak yeri gibiydi. Herkes oradaydı. Ben de rotayı Bab-ıÂli'ye çevridiğimde Türkiye'nin yepyeni siyasi ve ekonomik düzene geçiyordu. 1 dolar alabilmek için izin bekleyen yurdum insanı ithal ikamecilikten serbeyt piyasaya geçtiğinin farkında bile değildi. Ya ekonomi, ya siyasetti tercihim.
İstanbul ağır bastı. ekonomi haberciliği yapmak için yola çıktım. 30 yıldır yolculuk sürüyor. Arada bankacılık okudum. Gökuşağı adında Türk solunun nefes aldığı alkı siyasi dergide görev aldım. Borsanın kuruluş sürecinde Para Dergisi'ni çıkaran ekipteydim. Uzun yıllar Doğan Grubu'nda çalıştım. Milliyet'te köşe yazdım. Halen Sabah'ta bu görevim sürüyor. Günlük gazete, haftalık, aylık dergi derken bambaşka bir alan olan televizyonculuğa soyundum. CNNTürk'ü kuran 10 kişiden oluşan ilk kadro içindeydim. Ekonomi programları yaptım. Pek çok ödül adık.
Habertürk TV, NTV ve ATV'de de programlara imza attık. Geldiğimiz noktada eleştirel habercilik yapmak için direniyoruz.
Türkiye'de insan olmak, kadın olmak kolay değil. Ama hayal kurmak ve bunu gerçekleştirmek güzel.
Meliha OKUR
Ankara'da doğdum….
Karadeniz Ereğli'de büyüdüm, okudum ve tam da 12 Eylül darbesi öncesi İstanbul'a geldim. İdeolojik kamplaşmaların tavan yaptığı bir dönemde üniversitede okudum. Marmara Üniversitesi'nde iletişim Fakültesi'ne girdiğimde, " herhalde bu bölümü değiştiririm" diyordum. Sosyal hayatı, ilişkileri, daha doğrusu Türkiye'yi anlamaya kafayı taktığım için vazgeçtim. Edebiyat özel ilgi alanım oldu.
Çok beğendiğim röportajcı, Fikret Otyam gibi olmak, çok güzel olur dedim. O dönem Yazko vardı, tüm toplantılarını izledim. Tomris Uyar, Aziz Nesin, Yaşar Kemal'i hep o toplantılarda izledim. Şanslıydım. Cağaloğlu'ndaki Mavi Lokanta durak yeri gibiydi. Herkes oradaydı. Ben de rotayı Bab-ıÂli'ye çevridiğimde Türkiye'nin yepyeni siyasi ve ekonomik düzene geçiyordu. 1 dolar alabilmek için izin bekleyen yurdum insanı ithal ikamecilikten serbeyt piyasaya geçtiğinin farkında bile değildi. Ya ekonomi, ya siyasetti tercihim.
İstanbul ağır bastı. ekonomi haberciliği yapmak için yola çıktım. 30 yıldır yolculuk sürüyor. Arada bankacılık okudum. Gökuşağı adında Türk solunun nefes aldığı alkı siyasi dergide görev aldım. Borsanın kuruluş sürecinde Para Dergisi'ni çıkaran ekipteydim. Uzun yıllar Doğan Grubu'nda çalıştım. Milliyet'te köşe yazdım. Halen Sabah'ta bu görevim sürüyor. Günlük gazete, haftalık, aylık dergi derken bambaşka bir alan olan televizyonculuğa soyundum. CNNTürk'ü kuran 10 kişiden oluşan ilk kadro içindeydim. Ekonomi programları yaptım. Pek çok ödül adık.
Habertürk TV, NTV ve ATV'de de programlara imza attık. Geldiğimiz noktada eleştirel habercilik yapmak için direniyoruz.
Türkiye'de insan olmak, kadın olmak kolay değil. Ama hayal kurmak ve bunu gerçekleştirmek güzel.